“Kadınlar cumhuriyetin nesnesi haline getirildi”

Cumhuriyetin 100’üncü yılını Aleviler ve kadınlar açısından değerlendiren DAD Mersin Şubesi Kadın Meclis Üyesi Aynur Şahin, “Ulus-devlet kendini en çok Alevi kadınlar üzerinden inşa etti ve kadınlar cumhuriyetin öznesi değil nesnesi haline geldi” dedi.

Cumhuriyet, halkın ülke yönetiminde egemen olduğu bir devlet şekli olarak tanımlanır. Erkin tek elde toplanmasına karşı olan cumhuriyet anlayışı, Anadolu’da Osmanlı’nın tasfiyesi ile şekillendi. Saltanatın kaldırılması ile cumhuriyet ilan edildi. 100 yıl geçti. Türkiye, geride kalan 100 yılda “tek dil, tek din, tek kimlik” ile yönetildi.

Cumhuriyetin geride kalan 100 yılını kadınların nasıl geçirdiğini Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Mersin Şubesi Kadın Meclis Üyesi Aynur Şahin ile konuştuk.

“KADINLAR CUMHURİYETİN NESNESİ HALİNE GETİRİLDİ”

Ulus-devletin kendini en çok Alevi kadınlar üzerinden inşa ettiğini belirten Şahin, “Kadınlar cumhuriyetin öznesi değil nesnesi haline geldi. Ulusun anneleri haline geldiler, dilin taşıyıcısı haline geldiler. Söz söyleyen, siyasete etki eden, topluma yön veren, değiştiren kadınlar değil; yeni ulus-devlet sisteminin araçları haline dönüştürüldü” dedi.

Ulus-devletin aynı zamanda cinsiyet açısından da tekçi bir formda olduğuna dikkat çeken Şahin, bu durumun günümüzde de varlığını sürdürdüğünü hatırlattı.

“İKİNCİ YÜZYIL KADINLARIN YÜZYILI OLACAK”

Aynur Şahin, cumhuriyetin birinci yüzyılının kadınlar açısından eşitsizlikle mücadele etmekle geçtiğini söyledi.

Mücadele pratiklerinin deneyimleri sayesinde ikinci yüzyılın kadınlar açısından çok daha farklı olabileceğine işaret eden Şahin, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kadınlar tüm o yaşadıkları eşitsizliği, adaletsizliği ortadan kaldırmadı. En çok alanda olan, itiraz eden, alanda olan kadınlar. Ve ulus-devletin tek cinsiyet, tek millet yapısına itiraz eden yine kadınlar ama bunun içerisinde Kürt kadın hareketine ayrıca bir yer vermek gerekir diye düşünüyorum. Türkiye’nin birinci yüzyılını hem erkek egemen bir yüzyıl olarak yaşadık hem de kadınların buna itiraz ettiği, mücadele ettiği, güçlendiği bir yüzyıl olarak gördük. İkinci yüzyıla da bu birikimle ve güçle geçiyoruz. Bu mücadele daha da güçlenerek devam ederse ikinci yüzyıl kadınların yüzyılı olacaktır diye düşünüyorum”

Haber-Fatoş Sarıkaya

Paylaş

İlgili Yazılar